İçe Dönük

İnsanın kendini bilmesi güzel şey. Ama kendini bilip, daha sonra yine üzüleceğini bilip, daha sonra hata olarak nitelendireceği şeyleri yapması çok garip.
Başkasından bir atak gelmez de, yine hata yapmak zorunda kalmam diye umuyorum, basit bir kelime bu hataya engel olabilecekken. Belirsizlikten belki de, bu sefer farklı olabilir mi merakından. Ama hiçbir zaman olmadı. Biliyorum aslında, bana göre işler değil bunlar; uzaktan bakıp ahkam kesmek, boş konuşmak benim işim. Ne zman ciddiyete dayanabilmişim ki...
Yeniden göz gezdirelim, önemli olan ne, nasıl mutlu olunabilir? Karşılıklı sevgi ve saygı mı? İkisi de yok, demek ki; reddetmeyi öğrenmeliyim. Ya da kriterlerimi daraltmalıyım, Çünkü genel özellikleri istatistiğe vuracak olursak 25-30 yaş aralığı çıkıyor ki, olmaz sanki bu.
Birinden çözüm yolu dilenmeliyim, reelde görüştüğüm kişilerle de bu konuyu konuşamayacağıma göre, belirli kişiler kalıyor. Sıkıştığım anda aklıma gelen ilk insanlar yani yine. Belki de sorunlarımı -aslında sorun da değil ya, düşünce- kendim çözmeyi öğrenmeliyim.
En iyisi her zamanki gibi sallayıp günlük işlere yoğunlaşmak.Sınava çalışıyormuş gibi görünüp dedikodu yapalım bari, yaş bunu gerektiriyor çünkü. Of, ne sıkıcı hayat! :)

Bu şarkı çok güzel. :)  Kendi kendine konuşmak da çok güzel :P

Posted on 13:43 by aldacı and filed under | 0 Comments »

0 ahkam:

Yorum Gönder